Bilgisayar Mühendisi Olarak İlk Bir Yılım

Bir yıl önce bugün bilgisayar mühendisi olarak profesyonel anlamda iş hayatına ilk adımımı attım. Bu süreçte edindiğim tecrübeler, yaptığım hatalar ve diğer deneyimlerimi hem sizinle paylaşmak hem de bir yıllık sürecin kendi içimde muhasebesini yapmak istedim. Bu süreçte bilgisayar mühendisi olarak çalıştığım için yazı biraz daha aslında kendi mesleğim ile ilgili tecrübeleri barındıracak.

İlk Gün

Tahmin edeceğiniz üzere ilk gün çok fazla heyecanım vardı, hem yeni bir şehre gelmiş olmanın getirdiği heyecan hem de yeni bir işe başlamanın heyecanı olunca çok fazla uyuyamadan güne başladım. Ofise ilk gittiğimde kimse yoktu, biraz erken gitmiştim. Sonrasında ekip arkadaşlarım yavaş yavaş gelmeye başladı ve geldikçe de tanıştım.

Bundle ofis konumu ve ofis içi anlamında çok güzel bir yer, bu noktadan çok beğenmiştim ve o gün benimle birlikte 4 kişi daha işe başlamıştı. Durum böyle olunca biraz daha rahatladım, sonrasında  oryantasyon süreci için daha önce firmada çalışan biri hem merak ettiğim soruları cevaplayıp hem de şirketten biraz bahsetti.

İlk 3 Ay

İlk günlerin getirdiği heyecan ile her şey çok güzel ilerliyordu, üniversiteden yeni mezun olduğum için birçok şey öğreniyordum. İlk defa bu kadar büyük bir projenin içinde yer alıyordum, yeni ekip arkadaşlarımdan çok fazla şey öğreniyordum. Kısacası ilk 3 ay çok hızlı bir öğrenme süreci olduğu için beni çok mutlu etmişti.

İlk 6 Ay

2. aydan sonra artan sorumluluklarla biraz stres de artmaya başlıyor. Bu sürece kadar genellikle bug çözüp, domaine hakim olmaya çalışıyordum. Sonrasında işler direkt bana gelmeye başladı ve mobing kavramı ile tanıştım. 🙂 Açıkçası en zorlandığım süreç muhtemelen 3- 6. ay arasıydı. Bir firmadan özel reklam alınmıştı, benim hazırlamam gerekiyor fakat çok fazla bilgim yok ve sorunlarla karşılaştığımda yardımcı olacak birileri yoktu ayrıca mobing çok fazla artınca artık stresten yemek dahi yiyemiyordum.

Tam bu süreçte birde İstanbul’da yeni bir eve çıkmıştım ki bu sorumluluk stresimi de arttırdı fakat sonucunda iyi kötü bu süreci de atlattım ve reklamı da yetiştirdik.

Son 6 Ay

Son 6 ayda aslında artık neleri yanlış neleri doğru yaptığını yavaş yavaş anladığın süreç diyebilirim. Ekip arkadaşlarınla biraz daha fazla samimi olmanın getirdiği avantajlar var, onların tecrübesinden faydalanıyorsun, yeni şeyler öğrenmen daha kolay bir hal alıyor gibi gibi. Aslında benim için bu 6 ay genel anlamda kendimi tartıp, nereye gitmek istediğim ile ilgili düşüncelerimin oturması diyebilirim.

Genel olarak 1 yılın özeti bu şekilde ama yazının asıl amacı bu değil. Yazının bundan sonrasında kendi düşüncelerim ile hatalarımı, eksiklerimi ve neleri doğru yaptığımı paylaşacağım.

Dünyanın Sonu Değil !

İlk mobing ile karşılaştığımda işsiz kalma korkusu beni çok fazla strese sokmuştu. Az önce belirttiğim gibi eve yeni çıkmış olmak ve profesyonel iş noktasında tecrübesiz olmak bu noktada beni dahada gergin bir duruma getirmişti. Şuan geçmişe baktığımda bu durumun bu kadar beni etkilemesine izin vermemem gerektiğini düşünüyorum, çünkü sonrasında bu stresin bedelini sağlığım ile ödedim. Artık işe gitmek istemiyor ve çalışma hevesimi kaybetmiştim. Bir hafta kadar raporluydum sonrasında kendimi toplayıp kaldığım yerden devam ettim, tahmin edeceğiniz üzere kovulmadım da 🙂 Mobing algısı bu yönden bazen tecrübesizliğiniz ile de alakalı olabilir yani aslında mobing belki çok ağır değil ama sizin korkularınız bunu ağırlaştırıyor. Tabi burada yöneticinizin sözleri ve mobing yapış tarzı da önemli. Benim için bu biraz sert geçti 🙂

Kendimi Nasıl Geliştirebilirim ?

Şahsi olarak en büyük yanlışım kendimi nasıl geliştiririm sorusuna cevabı hep başkasının yardımında aradım. Yani maalesef birileri sizinle ilgilenerek sorunlarınıza yardımcı olmak veya size bir kariyer planlaması yapmak zorunda değil ve bunun gibi bir durum için en iyisi de kendi rotanızı kendinizin çizmesinden geçiyor.

Bu sebeple işten arta kalan zamanlarınızda mutlaka kendinizi geliştirmek adına yeni bir şeyler öğrenin.Bu bazen bir kitap okumak, bazen bir dizi izlemek bazen ise bir eğitim setini takip etmek olabilir ama ben zaten işte çalışıyorum sonrası bana kalsın diyerek hep vaktinizi öldürmeyin. Hayatınıza katkı sağlayacak şeyler için çabalayın ve dediğim gibi bir şeyleri beklemeyin bir noktadan başlayınca devamı fazlası ile geliyor.

Önceliğiniz Kendiniz Olsun

Üniversite sürecinden hemen sonra iş bulduysanız muhtemelen diğer arkadaşlarınızdan biraz daha şanslısınız diyebilirim. Bu süreçte onlarında iş arayışında olmasından dolayı yardımcı olabilirsiniz. Arkadaşlarınızın bir yere gelmesi için mutlaka çabalayın fakat sınırınız bu olsun. Yani arkadaşlarınızın iş bulması için çabalamadan öteye geçmeyin. Kendi sorumluluklarınız ağır geliyorken birde bunları yük edinirseniz arkadaşlıklarınız bitme noktasına kadar gelebilir.

Bu yüzden siz sadece yön vermek için düşüncelerinizi paylaşın, inisiyatif onlarda kalsın. Arkadaşım ile aynı şehirde iş bulacağız, aynı evde kalacağız veya beraber iş yapacağız gibi durumlarda beklenti yükseldikçe acısı sizin için daha ağır olacaktır. Bu yüzden önceliğiniz kendi hayatınızı düzene sokmak olsun.

Sektörü Takip Edin

Bir işiniz var diye odak noktasına onu koymayın, mutlaka Linkedin veya diğer sitelerde iş ilanlarını inceleyerek firmaların hangi kriterleri beklediklerini öğrenerek kendini gelişiminize yön verin. Ayrıca bence bu süreçte imkan bulabilirseniz iş mülakatlarına da girin, çünkü bu noktada da tecrübe edinip kendinizi daha özgür ifade edebilmeniz çok önemli.

Yazılımcı Hastalığı: Freelance

Üniversite sürecinde geçimimi sağlamak amacı ile sürekli freelance işler yapıyordum, bu süreci işe başladığımda da gelen talepler doğrultusunda boş çevirmemek adına yaptım. (acımadım)  Parasının iyi olması bundaki önemli etken fakat freelance iş alırken size sadece para yönündeki katkısına bakmayın. Size mesleki yönde katkı sağlaması çok daha önemli çünkü artık düzenli bir işiniz var ve kendinizi geliştirmek birinci önceliğiniz olmalı. O yüzden işlerde biraz daha seçici olmanızı tavsiye ederim. (almayın demiyorum 😀 )

Bildiklerinizi Paylaşın

Liseye başladığım süreçten günümüze farklı sitelerde sürekli içerik ürettim, aslında bu hem çevre edinme noktasında hem de kişisel iletişimde bana çok fazla katkı sağladı. Sizde işe başladığınızda bir sürü yeni şey öğrenirken bunları mutlaka paylaşın, üniversitedeki not paylaşmayan kişilerden farkınız olmalı.

İster blog tutun isterseniz youtube üzerinde bir şeyler yayınlayın. Sonuç ne olursa olsun mutlaka bildiklerinizi paylaşın, unutmayın bilgi paylaştıkça çoğalır.

Etkinlikleri Kaçırmayın

Özellikle İstanbul’da yaşıyorsanız birçok yazılımcı etkinliği mevcut. Mutlaka bunlara düzenli olarak katılmaya çalışın, hem sektörden çok güzel insanlar ile tanışmış hem de kendinizi geliştirmiş oluyorsunuz.

Hobi Projeleriniz Olsun

Değişmeyen gerçek; bir dil proje yapmadan öğrenilmiyor. Bu yüzden işte öğrendiğiniz bilgiler doğrultusunda kendiniz geliştirecek mini hobi projeleri yapabilirsiniz.

Bu noktada bunları tabi ki Github üzerinde de paylaşmak size çok fazla katkı sağlayacaktır.

Özetle;

Bugün 1 yılı geride bıraktım ve kısaca tecrübelerimi sizlerle paylaşıp kendi gözümde bir yılımı canlandırdım. Tabi ki bunları hikaye gibi uzun uzun yazmak daha güzel olurdu fakat kısa ve öz olması daha iyi geldi. Bir yıllık sürecimde Bundle News firmasında çalıştım ve çok güzel insanlar ile tanıştım.

Birçok hata yaptım, zor günler de geçirdim hala uzun bir yolun çok başında olduğumun ve eksiğimin olduğunun farkındayım fakat mesleğimin en sevdiğim kısmı da bu. Sürekli kendimizi geliştirmek ve dünden daha iyi olmak zorundayız. Bu süreçte bildiklerinizi paylaşmak ve birbirimize yol göstermek bizi her zaman bir adım daha ileri götürecek.

“Bilgisayar Mühendisi Olarak İlk Bir Yılım” için 2 cevap

  1. Oğuzhan Küreksiz dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık. İş hayatında başarılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir